DNS Nedir? DNS Hakkında Bilmeniz Gerekenler

DNS (Domain Name System), internet üzerindeki bilgisayarların ve diğer cihazların, insanların hatırlayabileceği alan adlarıyla (URL’lerle) iletişim kurmasını sağlayan bir sistemdir. Temel olarak, DNS, web tarayıcılarının girdiğiniz bir alan adını (örneğin, “google.com“) internet protokolü (IP) adresine çevirir, böylece istemcilerin doğru sunucuya erişmesini sağlar. DNS, internetin temel altyapılarından biridir ve internet kullanıcılarının her gün kullandığı web sitelerine erişimini mümkün kılar. Bu makalede, DNS’nin nasıl çalıştığı, önemi ve güvenlikle ilgili konular gibi çeşitli yönleri detaylı olarak ele alacağız. Haydi başlayalım!

DNS Nedir?

DNS, Domain Name System’ın (Alan Adı Sistemi) kısaltmasıdır. İnternet üzerindeki cihazların, örneğin web sitelerinin veya e-posta sunucularının IP adresleri ile ilişkilendirildiği bir hiyerarşik ve dağıtık bir sistemdir.

İnternetin çalışma prensiplerinden biri, cihazların IP adresleri aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurmalarıdır. Ancak, IP adresleri insanlar için kolayca hatırlanabilir değildir. Bu nedenle, DNS, IP adreslerini insanların daha anlaşılabilir olan alan adlarıyla ilişkilendiren bir çeviri tablosu görevi görür.

Örneğin, bir web sitesine erişmek istediğinizde, tarayıcınıza www.example.com gibi bir alan adı girersiniz. Tarayıcı, bu alan adını çözmek için DNS sunucularını kullanır ve example.com alan adının karşılık geldiği IP adresini bulur. Sonra, web sitesine erişmek için bu IP adresini kullanır.

DNS, hiyerarşik bir yapıya sahiptir ve “kök” olarak adlandırılan en üst düzeydeki DNS sunucuları, tüm alan adı sorgularını işleme başlar. Bu sunucular, soruları daha alt düzeydeki DNS sunucularına yönlendirir ve bu şekilde, sonuçta doğru IP adresini bulmak için arama zinciri oluşturulur.

DNS, internetin güvenli ve verimli çalışmasını sağlayan kritik bir altyapıdır. İnternet kullanıcıları, DNS’in arka planda yürüttüğü bu çeviri işlemleri sayesinde, karmaşık IP adresleri yerine kolayca hatırlayabilecekleri alan adlarıyla kaynaklara erişebilirler.

DNS Önemi Nedir?

DNS’nin önemi, internetin düzgün ve etkili bir şekilde çalışmasını sağlamaktadır. Aşağıda DNS’nin önemini açıklayan bazı ana noktalar:

Alan Adı Çözümleme: DNS, insanların daha anlaşılabilir olan alan adlarını, internetin anlayabileceği IP adresleriyle eşleştirir. Bu sayede, web sitelerine veya diğer internet kaynaklarına erişirken karmaşık IP adreslerini hatırlamak zorunda kalmazsınız. Sadece basit ve hatırlanması kolay bir alan adı kullanarak, kaynaklara kolayca erişebilirsiniz.

Web Tarayıcıları ve E-Posta İşlemleri: Web tarayıcıları, bir web sitesine erişirken DNS’i kullanarak alan adlarını IP adreslerine çözer. Aynı şekilde, e-posta sunucuları da e-posta gönderirken ve alırken DNS’i kullanır. DNS olmadan, web sitelerine veya e-posta sunucularına doğrudan IP adresleriyle erişim sağlamak çok zor olurdu.

Dağıtık ve Hiyerarşik Yapı: DNS, dağıtık ve hiyerarşik bir yapıya sahiptir. Bu, tüm dünyadaki DNS sunucularının belirli bir hiyerarşi içinde organize olduğu ve trafiğin bu yapıya uygun bir şekilde yönlendirildiği anlamına gelir. Bu sayede, DNS sunucularının yükü dengelenir ve hızlı yanıtlar alınır.

Yük Dengeleme ve Yedeklilik: DNS, belirli bir alan adı için birden fazla IP adresi döndürebilir. Bu, büyük web siteleri ve hizmet sağlayıcılarının yük dengesi ve yedeklilik sağlamak için DNS’i kullanabilmelerini sağlar. Trafik belirli IP adreslerine eşit şekilde dağıtılabilir ve bir sunucu veya veri merkezi çalışmaz durumdaysa, kullanıcılar otomatik olarak başka bir IP adresine yönlendirilir.

Internet Güvenliği: DNS, internet güvenliği açısından da önemlidir. Bazı DNS sistemleri, kötü amaçlı web sitelerini veya zararlı yazılımları engellemek için güvenlik önlemleri sağlar. Örneğin, zararlı web sitelerinin IP adreslerini bloke ederek kullanıcıları güvenli tutar.

Sonuç olarak, DNS, internetin verimli çalışması ve kullanıcıların kaynaklara kolayca erişebilmesi için kritik bir rol oynamaktadır. Günlük internet deneyimimizde önemli bir yere sahiptir ve internetin yaygın ve başarılı bir şekilde kullanılmasına olanak tanır.

DNS Kullanmak Ne Kadar Güvenlidir?

DNS kullanmak genellikle güvenlidir, ancak bazı güvenlik sorunları ve zayıf noktalar vardır. İşte DNS kullanımının güvenliği hakkında bilmeniz gereken bazı önemli noktalar:

DNS Güvenlik Tehlikeleri: DNS, çeşitli güvenlik tehditlerine maruz kalabilir. Örneğin, DNS Spoofing (DNS Sahteciliği) saldırıları, kullanıcıları yanıltarak istenmeyen IP adreslerine yönlendirebilir ve potansiyel olarak kimlik avı ve diğer kötü niyetli amaçlarla kullanılabilir. Ayrıca, DNS üzerinde ortaya çıkabilecek veri sızıntıları veya izleme girişimleri gibi güvenlik zafiyetleri de söz konusudur.

DNSSEC: DNS Güvenliği Uzantıları (DNSSEC), DNS üzerindeki bazı güvenlik sorunlarını ele almak için tasarlanmış bir teknolojidir. DNSSEC, DNS sorguları ve yanıtlarının bütünlüğünü ve doğruluğunu sağlamak için dijital imzalar kullanır. Bu sayede, DNS yanıtlarının güvenilirliği artar ve sahte verilere karşı daha iyi koruma sağlanır.

DNS İletişimi Şifrelemesi: DNS trafiğinin şifrelenmemesi, saldırganların DNS trafiğini izlemesini ve manipüle etmesini kolaylaştırabilir. DNS üzerindeki iletişimin şifrelenmesi, bu tür saldırılara karşı daha güvenli bir koruma sağlar. DNS üzerinde şifreleme sağlayan teknolojiler arasında DNS over TLS (DoT) ve DNS over HTTPS (DoH) bulunur.

Güvenilir DNS Sunucuları: DNS sorgularınızı işleyen DNS sunucularının güvenilir ve güvenli olduğundan emin olmak önemlidir. Güvenilmez veya kötü niyetli DNS sunucuları, sorgularınızı takip edebilir ve yönlendirebilir. Genellikle, İnternet hizmet sağlayıcınızın (ISP) sağladığı DNS sunucularını kullanmak güvenli bir seçenektir, ancak daha fazla güvenlik sağlamak için üçüncü taraf DNS sunucuları veya DNS üzerinde şifreleme kullanmayı tercih edebilirsiniz.

DNS Kök Güvenliği: DNS’in temeli, Kök DNS sunucuları olarak adlandırılan özel sunucular tarafından sağlanır. Bu kök sunucularının güvenliği ve sürekli çalışması, internetin ana omurgasının sağlığı için kritiktir. İyi korunmuş ve yedeklenmiş kök DNS altyapısı, internetin güvenli ve kararlı bir şekilde çalışmasını sağlar.

Sonuç olarak, DNS kullanımı genellikle güvenlidir, ancak ek güvenlik önlemleri almak ve güvenilir DNS hizmet sağlayıcıları kullanmak önemlidir. DNSSEC ve şifrelemeyi destekleyen teknolojiler, DNS güvenliğini artırmak için kullanılabilir. Kullanıcılar, güvenlik bilincine sahip olmalı ve internet deneyimlerini daha güvenli hale getirmek için bu tür önlemleri düşünmelidir.

DNS mi VPN mi?

DNS ve VPN, farklı amaçlara hizmet eden iki farklı teknolojidir. İhtiyaçlarınıza ve kullanım senaryonuza bağlı olarak hangisinin daha uygun olduğunu belirlemeniz önemlidir. İşte DNS ve VPN arasındaki temel farklar ve kullanım senaryoları:

DNS (Domain Name System):

  • DNS, internet üzerindeki cihazların IP adresleriyle ilişkilendirildiği bir çeviri tablosu görevi görür. İnsanların anlaşılabilir alan adlarını, internetin anlayabileceği IP adresleriyle eşleştirir.
  • Temel olarak, DNS, internet kaynaklarına daha kolay erişim sağlamak için kullanılır. Örneğin, bir web sitesine erişirken tarayıcınıza alan adınızı girdiğinizde, DNS bu alan adını karşılık gelen IP adresine çevirir ve bağlantıyı sağlar.
  • DNS, internet hızınızı veya güvenliğinizi doğrudan etkilemez. Ancak, bazı DNS sağlayıcıları, kötü amaçlı web sitelerini engellemek ve güvenlik için ekstra önlemler alabilir (örn. DNS filtreleme ve DNSSEC).

VPN (Virtual Private Network):

  • VPN, internet üzerindeki bağlantınızı güvenli ve şifreli bir tünel aracılığıyla başka bir sunucuya yönlendiren bir güvenlik teknolojisidir. Bu, internet trafiğinizin şifrelenerek, üçüncü tarafların gözetimini ve takibini engeller.
  • Temel olarak, VPN, çevrimiçi gizliliği ve güvenliği artırmak, bölgesel kısıtlamaları aşmak ve kamu Wi-Fi ağları gibi açık ağlarda güvenliğinizi sağlamak için kullanılır.
  • VPN, internet trafiğinizin güvenliğini sağlar, böylece izlenmezsiniz ve internet sağlayıcınız veya diğer gözetleyiciler sizinle ilgili bilgileri görüntüleyemez.
  • VPN aynı zamanda, bölgesel kısıtlamaları aşmak için başka bir coğrafi konumda bir sunucu kullanmanızı sağlar. Örneğin, bir başka ülkedeki bir VPN sunucusuna bağlanarak o ülkedeki içeriklere erişebilirsiniz.

Sonuç olarak, eğer internet trafiğinizin şifrelenmesi ve gizliliği sizin için öncelikliyse veya bölgesel kısıtlamalardan kaçınmak istiyorsanız, VPN kullanmak uygun olabilir. Ancak, sadece DNS ile alan adlarını çözme ihtiyacınız varsa veya belirli internet sitelerine daha kolay erişmek istiyorsanız, DNS kullanmak yeterli olabilir. Genellikle, VPN ve DNS farklı amaçlar için kullanılan ve birbirini tamamlayan teknolojilerdir.

En İyi DNS Hangisidir?

“En iyi DNS” terimi, kişisel tercihlere, coğrafi konuma ve kullanım senaryolarına göre değişebilir. DNS sağlayıcıları, hız, güvenilirlik ve ekstra özellikler gibi farklı faktörlere göre değerlendirilebilir. Ayrıca, belirli bir DNS sağlayıcısının bir kişi için en iyi olması, başka bir kişi için aynı şekilde olmayabilir.

DNS sağlayıcıları, genellikle İnternet Hizmet Sağlayıcıları (ISP) tarafından otomatik olarak atanır. Bununla birlikte, kullanıcılar genellikle kendi DNS sağlayıcılarını seçebilirler. En popüler ve güvenilir DNS sağlayıcılarından bazıları şunlardır:

Google Public DNS: Hızlı ve güvenilir bir DNS sağlayıcısıdır. Aynı zamanda DNSSEC desteği de sağlar.

Cloudflare DNS: Cloudflare tarafından sağlanan hızlı ve güvenilir bir DNS hizmetidir. DNSSEC ve DNS over HTTPS (DoH) desteği de vardır.

OpenDNS: Cisco tarafından yönetilen bir DNS sağlayıcısıdır. Aile filtreleme ve zararlı içeriği engelleme gibi ekstra özellikleri vardır.

Quad9: Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş tarafından yönetilen güvenli bir DNS sağlayıcısıdır. Zararlı web sitelerini engellemek için güvenlik odaklıdır.

Comodo Secure DNS: Güvenliğe odaklanan ve zararlı web sitelerini engelleyen bir DNS sağlayıcısıdır.

En iyi DNS sağlayıcısını seçerken, hız, güvenlik özellikleri, coğrafi konum ve deneyimli kullanıcıların değerlendirmeleri gibi faktörleri göz önünde bulundurmanız önemlidir. Deneme ve karşılaştırma yapmak için farklı DNS sağlayıcılarını deneyebilirsiniz. Bazı kullanıcılar için farklı DNS sağlayıcıları farklı performanslar sunabilir, bu nedenle kişisel deneyim ve ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurmanız önemlidir.

DNS Ayarlarını Değiştirmek

DNS ayarlarını değiştirmek, internet bağlantınızı yönlendiren DNS sunucularını değiştirmeniz anlamına gelir. DNS ayarlarını değiştirmeniz, belirli DNS sağlayıcılarını kullanarak internet trafiğinizin nasıl çözümlendiğini ve yönlendirildiğini kontrol etmenizi sağlar. İşte DNS ayarlarını değiştirmek için adımlar:

Windows İşletim Sistemi için:

Başlat menüsünden “Ayarlar” seçeneğine gidin.
Açılan Ayarlar penceresinde “Ağ ve İnternet” seçeneğini tıklayın.
Sol menüden “Ethernet” veya “Wi-Fi” seçeneğine tıklayın (kullandığınız bağlantı türüne göre).
Bağlı olduğunuz ağı seçin ve “Düzenle” seçeneğine tıklayın.
“İnternet Protokolü Sürüm 4 (TCP/IPv4)” seçeneğini işaretleyin ve “Özellikler” seçeneğine tıklayın.
“Aşağıdaki DNS sunucu adreslerini kullan” seçeneğini işaretleyin ve tercih ettiğiniz DNS sunucularının IP adreslerini girin. Örneğin, Google Public DNS için “8.8.8.8” ve “8.8.4.4” IP adreslerini kullanabilirsiniz.
Değişiklikleri kaydetmek için “Tamam” düğmesine tıklayın.

macOS İşletim Sistemi için:

Apple menüsünden “Sistem Tercihleri”ne gidin.
“Ağ” seçeneğine tıklayın.
Sol alt köşede bulunan “Gelişmiş” düğmesine tıklayın.
“DNS” sekmesine geçin.
“DNS sunucularını liste olarak göster” seçeneğini işaretleyin ve tercih ettiğiniz DNS sunucularının IP adreslerini girin. Örneğin, Google Public DNS için “8.8.8.8” ve “8.8.4.4” IP adreslerini kullanabilirsiniz.
Listeye ekledikten sonra, “Tamam” düğmesine tıklayın.

Android Cihazlar için:

Ayarlar uygulamasını açın.
“Wi-Fi ve İnternet” veya “Bağlantılar” bölümüne gidin.
Bağlı olduğunuz Wi-Fi ağını seçin.
Ağın ayrıntılarını gösteren bir menü açılacak, buradan “Gelişmiş” veya “Ağ Ayarlarını Göster” gibi bir seçenek seçeneği bulun.
DNS ayarlarına dokunun ve tercih ettiğiniz DNS sunucularının IP adreslerini girin. Örneğin, Google Public DNS için “8.8.8.8” ve “8.8.4.4” IP adreslerini kullanabilirsiniz.
Değişiklikleri kaydetmek için ayarlardan çıkın.

iOS Cihazlar için:

Ayarlar uygulamasını açın.
“Wi-Fi” seçeneğine gidin ve bağlı olduğunuz ağı seçin.
Ağın ayrıntılarını gösteren bir menü açılacak, buradan “DHCP ile aynı Adres” veya “Statik” seçeneğini seçin.
DNS ayarlarını seçin ve tercih ettiğiniz DNS sunucularının IP adreslerini girin. Örneğin, Google Public DNS için “8.8.8.8” ve “8.8.4.4” IP adreslerini kullanabilirsiniz.
Değişiklikleri kaydetmek için ayarlardan çıkın.

DNS ayarlarını değiştirdikten sonra, bilgisayarınız veya cihazınız artık belirlediğiniz DNS sunucularını kullanarak internet trafiğini çözecek ve yönlendirecektir. Dilerseniz farklı DNS sağlayıcılarını deneyerek, size en uygun olanı seçebilirsiniz.

DNS Türleri Nelerdir?

DNS (Domain Name System), internet üzerindeki cihazların IP adresleriyle ilişkilendirildiği bir çeviri tablosu olarak çalışır. DNS, farklı amaçlar için çeşitli DNS türlerini destekler. İşte bazı önemli DNS türleri:

A (Address) Kaydı: A kaydı, bir alan adının IPv4 adresiyle ilişkilendirildiği temel DNS kaydıdır. Örneğin, www.example.com alan adının IPv4 adresini belirlemek için A kaydı kullanılır.

AAAA (IPv6 Address) Kaydı: AAAA kaydı, bir alan adının IPv6 adresiyle ilişkilendirildiği DNS kaydıdır. IPv6, IPv4’ten daha uzun adresleri destekler ve gelecekte daha fazla IP adresi sağlamak için kullanılır.

CNAME (Canonical Name) Kaydı: CNAME kaydı, bir alan adının başka bir alan adına yönlendirildiği DNS kaydıdır. Bu, bir alan adının gerçek IP adresini belirlemek yerine başka bir alan adına yönlendirildiği durumlarda kullanılır.

MX (Mail Exchange) Kaydı: MX kaydı, bir alan adına gönderilen e-postaların hangi e-posta sunucusuna yönlendirileceğini belirten DNS kaydıdır. Bu, e-posta hizmetlerini sağlamak için kullanılır.

NS (Name Server) Kaydı: NS kaydı, bir alan adının hangi DNS sunucuları tarafından yönetildiğini belirten DNS kaydıdır. Bu, alan adının DNS hizmetlerini sağlayan sunucuların listesini içerir.

SOA (Start of Authority) Kaydı: SOA kaydı, bir alan adının temel DNS bilgilerini içeren kayıttır. Bu, alan adının asıl DNS sunucusunu, zone transfer bilgilerini ve diğer temel bilgileri içerir.

TXT (Text) Kaydı: TXT kaydı, bir alan adına ilişkin metin tabanlı verileri içeren DNS kaydıdır. Bu, SPF (Gönderen Politika Çerçevesi) ve DKIM (Alan Tabanlı Mesaj Kimliği Doğrulaması) gibi e-posta doğrulama işlemlerinde sıkça kullanılır.

PTR (Pointer) Kaydı: PTR kaydı, IP adresinin tersine çevrilmiş bir alan adıyla ilişkilendirildiği DNS kaydıdır. PTR kayıtları, IP adresinin alan adına dönüştürülmesinde kullanılır ve genellikle ters DNS çözümlemesinde kullanılır.

Bu DNS türleri, internetin düzgün ve etkili bir şekilde çalışmasını sağlayarak, alan adlarının IP adresleriyle ilişkilendirilmesini ve internet trafiğinin yönlendirilmesini yönetir.

WordPress Yüklü Web Sitelerinde DNS Ayarları

WordPress yüklü web sitelerinde DNS ayarları, web sitesinin doğru bir şekilde çalışması için önemli bir rol oynar. DNS (Domain Name System), internet üzerindeki alan adlarını (örneğin, example.com) IP adresleriyle eşleştiren bir sistemdir. Bu eşleştirme, kullanıcıların tarayıcılarından bir alan adı girdiğinde doğru sunucuya yönlendirilmesini sağlar.

DNS ayarlarını değiştirmek, genellikle alan adı kayıt hizmetini sağlayan domain kayıt şirketinizin kontrol panelinden yapılır. WordPress’in kendisi doğrudan DNS ayarlarını değiştirmez, ancak bir etki alanı (domain) adını WordPress’e yönlendirmek için bu ayarları düzenlemeniz gerekir.

DNS ayarlarını değiştirmek için genel olarak şu adımları izlemeniz gerekecektir:

Domain Kayıt Paneline Giriş Yapın: Alan adınızı kaydettiğiniz şirketin web sitesine gidin ve hesabınıza giriş yapın.

DNS Yönetimine Erişin: Genellikle “DNS Yönetimi”, “DNS Ayarları” veya “Alan Adı Yönetimi” gibi bir bölüm adı altında bulunur. Bu bölüme tıklayarak DNS ayarlarına ulaşabilirsiniz.

DNS Kayıtlarını Düzenleme: Alan adınızın DNS ayarlarına ulaştıktan sonra, A (Host) ve CNAME (Alias) gibi gerekli kayıtları düzenlemeniz gerekebilir.

WordPress Sunucu IP Adresini Ekleyin: WordPress sitenizin barındırıldığı sunucunun IP adresini A (Host) kaydı olarak ekleyin. Bu, alan adınızın doğru sunucuya yönlendirilmesini sağlar.

www Yönlendirmesi (Opsiyonel): Eğer www önekli bir adres kullanmak istiyorsanız, CNAME (Alias) kaydını oluşturarak www.domain.com’u domain.com’a yönlendirebilirsiniz.

DNS Kayıtlarını Kaydedin: Yaptığınız değişiklikleri kaydedin. Bu değişikliklerin tüm internete yayılması birkaç saat sürebilir.

WordPress Ayarlarını Yapın: DNS ayarlarını değiştirdikten sonra, WordPress yönetici paneline giriş yapın ve “WordPress Adresi (URL)” ve “Site Adresi (URL)” gibi ayarları, doğru alan adını yansıtacak şekilde güncelleyin. Bunun için “Ayarlar > Genel” bölümünü kullanabilirsiniz.

Bu adımları izledikten sonra, DNS değişiklikleri tamamlanacak ve alan adınız artık WordPress sitenize doğru şekilde yönlendirilecektir. Ancak, DNS değişikliklerinin tüm dünyaya yayılması biraz zaman alabilir, bu nedenle değişikliklerin tamamen etkin olması birkaç saat sürebilir.

DNS Kullanımı Hakkında Tavsiyeler

DNS kullanımıyla ilgili bazı tavsiyeler şunlardır:

Güvenilir DNS Sağlayıcıları: DNS sağlayıcıları arasında popüler ve güvenilir olanları tercih edin. Google Public DNS, Cloudflare DNS, OpenDNS gibi tanınmış DNS sağlayıcıları, genellikle hızlı ve güvenilir hizmet sunar.

DNSSEC Desteği: DNSSEC (Domain Name System Security Extensions), DNS trafiğinin bütünlüğünü ve doğruluğunu sağlamak için dijital imzalar kullanır. Güvenlik açısından daha iyi koruma sağlamak için DNSSEC desteğine sahip bir DNS sağlayıcısı seçin.

DNS Filtreleme: Bazı DNS sağlayıcıları, zararlı web sitelerini engelleme ve aile filtreleme gibi ekstra güvenlik özellikleri sunar. Özellikle aileleri olan veya çocuklar için interneti güvenli hale getirmek isteyenler için bu tür özelliklere sahip bir DNS sağlayıcısı seçmek önemlidir.

Hız ve Performans: DNS sağlayıcınızın hızı, internet deneyiminizi etkileyebilir. Testler yaparak farklı DNS sağlayıcılarının performansını karşılaştırın ve size en iyi hızı sunanı tercih edin.

Şifreleme: DNS trafiğinizin şifrelenmesi, gözetim ve takip riskini azaltır. DNS over TLS (DoT) veya DNS over HTTPS (DoH) gibi şifrelemeyi destekleyen DNS sağlayıcılarını tercih edin.

Coğrafi Konum: Bazı DNS sağlayıcıları, coğrafi konuma dayalı olarak daha hızlı yanıtlar sağlayabilir. Bu nedenle, coğrafi konumunuza uygun olan bir DNS sağlayıcı seçmek yararlı olabilir.

Güvenilir DNS Sunucuları: İnternetin temeli olan Kök DNS sunucularının güvenilir ve sürekli çalışması, internetin kararlı ve güvenli bir şekilde çalışması için önemlidir. Popüler ve saygın DNS sağlayıcılarını tercih ederek bu tür sunucuları kullanırsınız.

Güvenlik ve Gizlilik: DNS sağlayıcınızın güvenlik ve gizlilik politikalarını inceleyin. Kullanıcı verilerini ne kadar süreyle sakladıklarını ve nasıl koruduklarını öğrenin.

DNS kullanımı, internet deneyiminizde önemli bir rol oynar ve güvenli ve hızlı bir şekilde internete erişmek için doğru DNS sağlayıcısını seçmek önemlidir. Dikkate alınması gereken faktörleri göz önünde bulundurarak, sizin için en uygun DNS sağlayıcısını seçebilir ve daha iyi bir internet deneyimi yaşayabilirsiniz.

Paylaş arkadaşlarında okusun