Aşağıdan Yukarıya Tasarım Yaklaşımı ile Site Erişilebilirliğini Geliştirmek

Web sitelerinin erişilebilir olması, tüm kullanıcıların içeriğe eşit şekilde ulaşabilmesi için kritik bir gerekliliktir. Ancak erişilebilirlik, genellikle projenin son aşamalarında düşünülen bir “ekstra özellik” olarak görülür. Bu yaklaşım, tutarsızlıklara ve eksikliklere yol açabilir. İşte bu noktada aşağıdan yukarıya (bottom-up) tasarım yaklaşımı, erişilebilirliği projenin DNA’sına entegre etmek için güçlü bir çözüm sunar. Peki bu metodoloji, site erişilebilirliğini nasıl dönüştürür?

1. Aşağıdan Yukarıya Tasarım Nedir?

Aşağıdan yukarıya tasarım, büyük sistemleri küçük ve bağımsız bileşenlere bölerek inşa etme metodudur. Web geliştirme bağlamında, bu bileşenler bir düğme, form alanı, navigasyon menüsü veya kart gibi UI elementleridir. Her bileşen, kendi içinde yalıtılmış, tekrar kullanılabilir ve test edilebilir şekilde tasarlanır. Örneğin, bir “Sepete Ekle” düğmesi:

  • Renk kontrastı,
  • Klavye odaklı navigasyon,
  • Ekran okuyucu uyumluluğu gibi erişilebilirlik kriterleri baştan entegre edilir.
    Bileşenler tamamlandıktan sonra, birleştirilerek bütünsel bir arayüz oluşturulur.

2. Erişilebilirlik Neden Önemli?

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, dünya nüfusunun %15’i bir tür engelle yaşıyor. Erişilebilir olmayan bir web sitesi, bu kitleyi dışlamak anlamına gelir. Ayrıca:

  • Yasal zorunluluklar (örneğin, ADA Compliance, Avrupa Birliği Erişilebilirlik Yasası),
  • SEO avantajları (erişilebilir siteler arama motorlarında daha iyi sıralanır),
  • Marka itibarı gibi faktörler erişilebilirliği zorunlu kılar.

3. Aşağıdan Yukarıya Tasarım Erişilebilirliği Nasıl İyileştirir?

a) Bileşen Bazında Erişilebilirlik Kontrolü

Geleneksel “yukarıdan aşağıya” yaklaşımda, erişilebilirlik genellikle sonradan eklenir. Oysa aşağıdan yukarıya tasarımda, her bileşenin erişilebilir olması şarttır. Örneğin:

  • Bir form bileşeni tasarlanırken, label etiketleri ve aria-describedby özellikleri otomatik olarak eklenir.
  • Görsel öğelerde alt metinleri bileşenin bir parçası haline gelir.
    Bu sayede, tüm siteye yayılan tutarlı bir erişilebilirlik sağlanır.

b) Tutarlılık ve Tekrar Kullanım

Modüler bileşenler, proje genelinde tekrar kullanıldığında, erişilebilirlik standartları da otomatik olarak yayılır. Örneğin, erişilebilir bir menü bileşeni 10 farklı sayfada kullanılıyorsa, tüm sayfalarda klavye navigasyonu ve ARIA etiketleri sorunsuz çalışır.

c) Test Kolaylığı

Küçük bileşenlerin test edilmesi, bütünsel bir arayüzü test etmekten daha basittir. Araçlar like Jest, Storybook veya axe-core ile her bileşenin WCAG 2.1 kurallarına uygunluğu doğrulanabilir. Örneğin:

  • Bir video oynatıcı bileşeni, kapalı altyazı desteğiyle test edilir.
  • Renk kontrastı otomatik olarak ölçülür.

d) Ölçeklenebilirlik ve Sürdürülebilirlik

Büyük projelerde, yeni ekip üyeleri bileşen kütüphanesine eriştiğinde, erişilebilirlik kurallarını öğrenmek zorunda kalmaz. Çünkü kurallar bileşenlere önceden entegre edilmiştir. Bu, uzun vadede zamandan tasarruf sağlar.

4. Gerçek Dünya Örnekleri

Örnek 1: Erişilebilir Form Bileşeni

  • Problem: Form alanlarında etiket eksikliği, ekran okuyucu kullanıcılarının içeriği anlamasını engeller.
  • Çözüm: Bileşen tasarım aşamasında, her input için zorunlu label ve aria-invalid (hata durumunda) özellikleri eklenir.

Örnek 2: Navigasyon Menüsü

  • Problem: Fare kullanmayan kullanıcılar menüye ulaşamaz.
  • Çözüm: Bileşen, klavyede Tab tuşuyla gezinmeyi ve Enter ile menüyü açmayı destekler. Ayrıca role="navigation" ve aria-expanded özellikleri eklenir.

5. Adım Adım Uygulama İpuçları

  1. Bileşen Kütüphanesi Oluşturun: Tüm UI elementlerini erişilebilirlik standartlarına göre dokümante edin.
  2. Otomasyon Araçları Kullanın: ESLint, Lighthouse veya Pa11y ile sürekli test yapın.
  3. Kullanıcı Testleri Yapın: Engelli kullanıcılarla bileşenleri test edin.
  4. Eğitim Verin: Tüm ekip üyelerinin erişilebilirlik bilincini artırın.

Değerlendirme

Aşağıdan yukarıya tasarım, erişilebilirliği projenin temeline yerleştirerek daha kapsayıcı dijital deneyimler sunar. Bu yaklaşım, yalnızca yasal gereklilikleri karşılamakla kalmaz, aynı zamanda kullanıcı memnuniyetini ve marka değerini artırır. Web’in evrensel bir platform olduğunu unutmadan, erişilebilirliği bir “özel ihtiyaç” değil, “varsayılan standart” olarak benimsemek, herkes için daha iyi bir internet inşa etmenin anahtarıdır.


Kaynakça:

Lütfi Bayrak

Lütfi Bayrak

Web tasarımcı, grafik tasarımcı, eğitimci...

Articles: 742